ÖNSÖZ

Önemli hastalıkların tedavisi mutlaka uzman doktorlar tarafından uygulanmalıdır, ama her ufak tefek rahatsızlıkta da kişinin hemen doktor kontrolüne girmesi gerekmeyebilir.

Şifalı bitkiler sitemiz size bu konuda yardımcı olacaktır. Size bitkileri tanıtacak, etkinlik biçimleri hakkında bilgilendirecek ve bitkileri doğadan kendi ellerinizle toplayıp kurutmaya sizi davet edecektir. Bu arada da sık sık, şifalı bitki çayları ile kişinin kendini tedavi edebilmesinin ayrıntıları ve sınırları hakkında sizleri uyaracaktır. Bitki çayları ve tentürleri etkili ve zararsız ilaçlardır. Ama önemli hastalıklarda ancak, bir uzmanın uyguladığı tedaviye eşlik edebilir veya onu destekleyebilir.

Şifalı bitkilerle ilgilenmek isteyen kişinin, bitkinin yapısı, organları ve bu organların işlevleri hakkında bazı temel bilgilere sahip olması gerekir. Bir bitkinin çeşitli organları, birbirine benzemeyen çeşitli etken maddeler içerir. Şifalı bitkilerle tedavi alanında bu organlar, bitkisel droglar olarak tanımlanır. Yaygınlıkla kullanılan organ, glikozitler ve alkaloitler içeren yapraklardır. Kök ve yapraklar arasında taşıma işlevi üstlenen bir yol olarak da tanımlanabilecek saplar ise genellikle kullanılmaz, ama bu kural bazı bitkilerde değişebilir. Yani, bazı bitkilerin sapları da etken madde içerebilir. Aynı biçimde, bazı ağaçların kabukları da etken madde açısından zengindir. Yeraltındaki, adeta depo görevi üstlenen sürgünler, biçimlerine göre, köksap, yumru, kök veya soğan adları ile tanımlanır. Kökler, topraktan emdikleri su ve madensel tuzları yapraklara gönderirler. Genellikle şeker, bazen vitaminler ve alkaloitler depolarlar. Çiçek ve meyve, bitkinin soyunun devamının sağlanması görevini üstlenmişlerdir. Genellikle içerdikleri etkin maddeler nedeniyle, şifalı bitkilerle tedavi alanında önemli yere sahiptirler. Toplanmayan çiçek meyve oluşturur. Bitki tohumu, bitkinin gelişme aşamasında gerekli olan etken maddelerin özünü içeren bir depodur. Çiçeksiz bodur bitkiler ise, çiçek tozu (polen) benzeri, sarımsı tozlar üretirler.

Okuyucuya bu sitede, hiçbir yan etki yapıcı veya zehirleyici madde içermeyen, genellikle tanınan şifalı bitkiler ve onların tedavi edici özellikleri tanıtılmaya çalışılacaktır. Bu siteyi inceleyerek, kendiniz için yararlı olacağına inandığınız reçeteleri gönül rahatlığı içinde uygulayabilirsiniz. Bazen olumlu sonuç alamamanız da söz konusu olabilir. Ama, önerilen reçeteleri uygun biçimde ve dozajlarda uyguladığınızda, kötü bir sonuçla karşılaşmayacağınıza kesinlikle inanabilirsiniz.

Değerli site sakinleri, Şifalı bitkilerin tedavi edici gücüne inanabilir ve hatta onlarla başarılı sonuçlar elde etmiş de olabilirsiniz. Ama sağlığınıza gerçekten değer veriyorsanız, özellikle, önemli sonuçlara yol açabilecek hastalıklarda doktora görünmeyi ihmal etmeyiniz! Basit bir rahatsızlık sandığınız belirtiler, yaşamsal önemde bir hastalığın ön belirtileri olabilir!... Hastalıkların teşhisi ve tedavisi yalnızca uzman tıp doktorlarınca gerçekleştirilebilir !... Lütfen bu konuyu gözardı etmeyiniz !…

Şifalı bitkilerin tedavi edici gücünden, basit rahatsızlıklarınızı geçiştirmek için yararlanın. Önemli hastalıkların tıbbi tedavisi sırasında da, doktorunuzun onayını almak kaydıyla, bu tedaviye şifalı bitkilerle destek verebilirsiniz. Ama, çok iyi tanımadığınız bitkilerle kendinizi tedavi etmeye hiçbir zaman kalkışmayınız! Doğada her hastalığa çare olabilecek pek çok sayıda şifalı bitki vardır; ama bu bitkileri gereğince kullanabilmek için bilimsel eğitime de kesinlikle gerek vardır!


Sağlıklı, mutlu ve uzun ömürler geçirmeniz dileğiyle...

Enis ÜSTKOYUNCU

Vücut su tutmuşsa

Kuş üzümü: 100 gramı günlük C vitamini ihtiyacının tam 3 katını karşılar.Antibakteriyel ve yanmayı önleyici etkileri vardır. Zengin potasyum ve düşük tuz içeriği, dehidratasyonu olanlar için önemli bir doğal ilaçtır.

Kabak: 100 gram kabak günlük folik asit ihtiyacının 4’te birini karşılar. Yüksek orandaki potasyum sıvı-tuz dengesini sağlar.

Tahıl: İdrar yollarını açıcı,çalıştırıcı ve rahatlatıcı etkileri sayesinde dehidratasyonu rahatsızlığı bulunanların yemeleri gerekir.Mideyi rahatlatıcı özelliği vardır.

Ülsere ne iyi gelir?

Lahana: Ülseri olan kişiler için tonik, yani mideyi temizleyici etki yaratır.Yüksek oranda C vitamini içerir.Kırmızı lahana vücutta antioksidan özelliğe sahip A vitamini içerir.Kanseri önleyici etkiye sahiptir.Çiğ olarak salatalara katılması tavsiye edilir.

Biber: Yeşil biberde; A,C,B1,B2 ve E vitaminleri bulunuyor. Biber,mide salgısını artırdığı için,gastrit ve ülseri olanlara da tavsiye ediliyor. Yüksek oranda kalsiyum ve magnezyum içerir.

Tiroid e ne iyi gelir?

Midye: Omega-3 yağı açısından zengin bir besin kaynağıdır. İçerdiği selenyum minerali tiroit bezlerinin normal işleyişi için gereklidir.

Strese ne iyi gelir?

Meyan kökü: Antivirüs etkisi vardır.Karaciğeri korur. Adrenalin salgılanmasını dengeler. Stresle başa çıkabilmek için gerekli olan kortizol hormonunu salgılatır.

Sistit

Kuşkonmaz: Folik asit,C ve E vitaminleri içerir.Yenilen besinlerin vücuttaki zehirli kalıntılarını atmayı sağlar.Karaciğer ve böbreklerin çalışmasını kolaylaştırır,destekler.Bu nedenle doktorlar, sistit hastalarının mutlaka kuşkonmaz yemeleri gerektiğini söylüyor.

Sindirim sorunlarına ne iyi gelir?

Arpa: İçerdiği kalsiyum ve potasyum gibi mineraller ile B vitamini vücuda direnç kazandırır.Ayrıca ABD’deki bir araştırma, 6 ay boyunca her gün arpa ürünü şeylerin yenmesinin kolesterol oranını yüzde 15 düşürdüğünü kanıtladı.

Yoğurt: Günde 150 gram yoğurt vücudun bir günlük kalsiyum ihtiyacını karşılar.Meyveli yoğurtlara 3 çay kaşığı şeker eklendiği için şeker oranları daha yüksektir. Yoğurttaki potasyum,kan basıncı ve kalp atışlarını düzenler. Midenin yiyecekleri düzenli olarak öğütmesini sağlar.

Mide rahatsızlığı

Tarçın: Mide yanmalarını ve kusma hissini alır.

Hindistan cevizi: Sütlü içeceklere eklendiği zaman mideyi gevşetici ve gazını alıcı bir etki yaratır.Mide bulantılarını önler.

Lahana: Mayalanma sırasında laktik asit üretir.Bu da sindirim sistemindeki zararlı bakterileri öldürerek sindirime yardımcı olur.


ROMATİZMAya ne iyi gelir?
Enginar: Vücuttaki zehiri atması nedeniyle Romatizma,gut hastalığı ve eklem yanmasına karşı birebirdir.Folik asit ve potasyum kemikleri güçlendirir.

Domates: C vitamini boldur.

Tahıl: İçerdiği doğal kimyasallar,romatizmanın yol açtığı eklem yanmaları ve romatizma ağrılarını hafifletir.

Kekik: Timol adı verilen bir tür doğal yağ,vücuttaki diğer yağların parçalanmasını sağlar.Kekik yağı banyoda sürüldüğü zaman romatizma ağrılarını azaltır.

Zencefil: Uyarıcı etkileri kan damarlarını genişletip kan dolaşımını artırarak romatizma ağrıları ve yanmaları yok eder.

Menepoz, menepoza ne iyi gelir?

Nohut: Sebze hormonu “fitoöstrojen” içerir.Bunlar östrojenin vücuttaki etkilerini dengeler ve menopozun yarattığı etkilere karşı korur.Protein bakımından en zengin sebzelerdendir.

Kola: Kafein vücudun yorgunluğunu alır ve konsantrasyonu sağlar.

Üzüm: İçerdiği “elajik” asit sayesinde kemik erimesine karşı korur. Kandaki östrojen seviyesini yükseltir ve menopoz ağrılarını en aza indirir.

Kuru erik: Sadece iki-üç adet yemek dahi vücudun ihtiyacı olan antioksidanları karşılar. İdrar yolları kaslarını rahatlatır ve kolon kanserine karşı korur.Demir,A vitamini, B6 vitamini ve potasyum içerir.İçerdiği yüksek orandaki bor minerali sayesinde menopoz döneminde östrojen seviyesini dengede tutar.

Tatlı patates: Adrenal salgılayan bezleri güçlendirerek vücuda enerji sağlar.Fosfor, magnezyum,kalsiyum,C vitamini,potasyum ve folik asit içerir.

Laktoz dayanıksızlığı

Badem: Yüksek oranda kalsiyum, magnezyum,potasyum,fosfor,E vitamini,B2 vitamini, antioksidan içerir.Bu nedenle laktoz (süt şekeri) dayanıksızlığı bulunan ve günlük gıdalar yiyemeyen kişiler için badem ideal bir besin kaynağıdır.

Tansiyon

Rezene: İçerdiği potasyum sayesinde tansiyonu düzenler.Kan hücreleri için gerekli olan folik asidi de bol miktarda bulundurur. Rezene çayı sindirim için iyidir.

Tahıl: Kan damarlarını gevşeten ve rahatlatan bir tür fotosentez kimyasal maddesi içeriyor.Bu sayede kanın damarlardan daha rahat geçmesini sağlıyor. Tahıl yemek sebzelere oranla vücutta daha fazla kalori yakılmasını sağlar. Kalorinin azalması tansiyonu düzenler.

Un: Yapıldığı tahılın besin değerlerini içerir.B ve E vitamini,demir ve magnezyum açısından oldukça zengindir.

Karaciğer: Sağlıklı bir bağışıklık sistemi,cilt ve keskin gözler için gerekli olan A vitamini açısından zengindir.Küçük bir porsiyonu günlük A vitamini ve demir ile aylık B12 vitamini ihtiyacını giderir.

Kilo kaybı

Çikolatalı puding: Bu sayede vücuttaki kan istediği protein ve mineralleri alır. Kilo kaybı yaşayanların günde 3 kez 1 hafta boyunca puding yemesi gerekiyor.

Peynir: 100 gramında 78 kalori bulunuyor.

Yumurta: Günde 2 yumurta kadınların günlük protein ihtiyacının 4’te 1’ini, erkeğin ise 5’te birini karşılar.A,D,E ve B vitaminleri içeren yumurtadaki selenyum maddesi,bebeklerde sindirim sorunlarını çözer, yetişkinleri de kansere karşı korur.

Dondurma: Günde 2 top vanilyalı dondurma yemek,insan vücudunun günlük protein ihtiyacının yüzde 20’sini karşılar.

Salam: B vitamini,demir,sodyum ve potasyum deposudur.

Kemik erimesi

Kayısı: Yüksek oranda kalsiyum ve magnezyum içerir.

Süt: Kalsiyum,protein,B2-A-E-D vitaminleri,folik asit,fosfor ve demir kaynağıdır. Kalsiyum,D vitamini ve fosfor ile birlikte kemikleri ve dişleri güçlendirmek için çalışır.Bunların eksikliği kemikleri eritir.

Karın ağrısı

Papatya çayı: Bağırsak yollarındaki gazı çıkartır, sindirim sistemini düzenler, dengeler, mide ağrısını keser.

Karaciğer ne iyi gelir?

Enginar: Cynarine adlı madde en sert yiyecekleri dahi sindirimine yardımcı olur.Karaciğer hastalarının yanı sıra romatizma, artirit ve gut hastalığına yakalananlarla,hamilelere şiddetle tavsiye edilir.

Meyan kökü: Dünya üzerinde birçok kabile yüzyıllardır ülser, artirit, bronşit ve karaciğer rahatsızlıklarına karşı “doğal ilaç” olarak kullanır.Adrenalini yükseltir,insanın strese girmesini engeller, kan basıncını düşürür.

Zerdeçal: Karaciğer rahatsızlıklarının yanı sıra sindirime de yardımcı olur.

Kansızlık


Vücutta kan yapımı azalmasının en fazla görülen sebepleri demir, B12 vitamini eksikliği, folik asit yetersizliğidir. Demir, B12 vitamini ve folik asit eksikliğinden olan kaynaklanan kansızlık tedavi edilmediği zaman önemli proplemlere yol açar.

Kansızlık proplemi olanlarda yorgunluk, halsizlik, hemen yorulma, çarpıntı, nefes darlığı, üşüme, iştahsızlık, konsantrasyon bozukluğu, saçların dökülmesi gibi belirtiler görülür.

Kırmızı et, kuru üzüm, pekmez, yeşil yapraklı sebzeler ve kuru yemişler, pekmez, yulaf, soya sütü kansızlığa iyi gelen yiyecekler arasındadır.

Saf polen, kansızlık çekenler için doğal bir destekdir. Kansızlık sorunu olan çocuklarda polen kullanılabilir. Polenin hemoglobini %15 alyuvar sayısını %25 oranında artırdığı belirtiliyor.

Kırmızı kan hücrelerinde bulunan ve oksijen taşımakla görevli hemoglobin molekülünün azalması kansızlık sebebidir. Bu moleküllerin çoğalması için demire mineraline gereksinim vardır.



Hurma: Hurmaların birçoğu yüksek oranda demir içerir. Besin değeri yüksek ve önemli bir enerji kaynağıdırlar. Doğal müshil etkisine sahiptir. Daha yüksek oranda su ve daha düşük kalori içerir.